loading

KOMŞUM SÜREKLİ GÜRÜLTÜ YAPIYOR, NE YAPABİLİRİM?

KABAHATLER KANUNU’NA GÖRE

Başkalarının huzur ve sükununu bozacak derecede gürültüye sebep olmak Kabahatler Kanunu’nda “Gürültü” başlığı altında düzenlenmiştir. 
5326 Sayılı Kabahatler Kanunu Madde 36’da: “(1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. (2) Bu fiilin bir ticarî işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. (3) Bu kabahat dolayısıyla idarî para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.”şeklinde düzenlenmiştir.

Bu sebeple gürültüye sebep olan komşularla konuşularak sorunların çözülememesi halinde ilk olarak kolluk görevlilerine (polise) veya zabıta görevlilerine şikayet edilerek idari para cezası verilmesi sağlanabilir. Ancak komşu, para cezasına rağmen hala gürültü yapmaya devam ediyorsa dava yoluna gidilmelidir.

KAT MÜLKİYETİ KANUNU’NA GÖRE

Kat Mülkiyeti Kanunu’nda (KMK) komşuluk ilişkisini düzenleyen çok sayıda hüküm bulunmaktadır. Nitekim KMK’nın 18. maddesine göre;

“Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.

Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna,) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.”
Maddede ifade edilen yükümlülükler genel hatlarıyla belirlenmiştir. Bu yükümlülüklere uymayanlara apartman yönetimi tarafından ihtarda bulunulması, ihtara rağmen davranışın devam etmesi halinde ise dava yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Açılan dava sürecinde, hakim, ilgilileri dinledikten sonra;
-Kat Mülkiyeti Kanunu’na ve yönetim planına,
-Bunlarda bir hüküm yoksa genel hükümlere ve hakkaniyet kurallarına göre kararını verir (KMK md. 33/2).
Söz konusu mahkeme kararının uygulanmaması halinde ise aynı mahkeme tarafından idari para cezası uygulanır (KMK md. 33/3).
Diğer taraftan, mahkeme kararına rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeyen kat maliklerinin bağımsız bölümünün mülkiyetinin diğer kat maliklerine devri de istenebilir.
Önemli olan bir diğer konu da dava sonucunda bağımsız bölümün tahliyesi kararının verilememesidir. Çünkü tahliye kararı, ancak KMK’nın 24. maddesindeki yasak işlerin olması halinde verilebilir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere, KMK’nın 25. maddesindeki şartlar dahilinde bağımsız bölümün mülkiyetinin diğer kat maliklerine devri istenebilir
Açılan davada, rahatsızlık verici davranışın önlenmesi ya da sonlandırılması gibi bir talep de söz konusu olabilir.
Burada mahkeme, somut duruma göre değerlendirme yapacak ve gerekirse bilirkişi incelemesine başvurarak kararını verecektir.
Rahatsız edici davranışlardan gürültüye (apartmanda bulunan işyerindeki makinelerin devamlı olarak çıkardığı ses) ilişkin olarak verilen bir Yargıtay kararına göre; “diğer kat maliklerini rahatsız ettiği iddia edilen gürültünün, hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalıp kalmadığının tespiti bilimsel cihazlar yardımıyla bilirkişi tarafından yapılmış olmalıdır”
Gürültü ve apartmanda hayvan beslenmesi, en çok yargı önüne taşınan rahatsız edici davranış biçimleridir.
Apartmanda hayvan beslenmesi kural olarak kanunlara aykırı değildir. Ancak, beslenen hayvanın köpek olduğunu varsayarsak, köpeğin; komşuları ısırması, bahçe ve asansör gibi ortak yerlere pislemesi, tahammül sınırlarını aşacak biçimde havlaması, komşuları (özellikle çocukları) korkutacak şekilde devamlı olarak kovalaması rahatsız edici davranışlar olarak görülerek, mahkeme tarafından, köpeğin uzaklaştırılmasına karar verilebilmektedir
Rahatsız etmeme şartı, yönetim planında ayrı bir hüküm olmaması halinde aranmaktadır. Apartmanın yönetim planında hayvan beslenemeyeceği konusunda doğrudan bir kısıtlama getirilmişse (genellikle yönetim planının 27. maddesi ile), bütün kat malikleri söz konusu yasağa uymak zorundadır. Bu yöndeki bir taleple her kat malikinin dava açma hakkı vardır
Kat Mülkiyeti Kanunu 18. maddesinde: “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.”şeklinde hüküm kurularak kat maliklerinin borçları gösterilmiştir.
Kat maliklerinin genel borcu bu maddede gösterildikten sonra Kat Mülkiyeti Kanunu madde 25’te:“Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden istiyebilirler… Bu maddedeki dava hakkı, devir konusunda kat maliklerince alınan dava açma kararının öğrenilmesi tarihinden başlayarak altı ay ve her halde dava hakkının doğumundan başlayarak beş yıl içinde kullanılmazsa veya dava sebebi ortadan kalkmışsa düşer.” şeklinde hüküm kurularak kat mülkiyetinden doğan yükümlülüklerini ihlal eden malikler hakkında dava açılabileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla, diğer kat malikleri için çekilmez derecede rahatsızlık veren malikler hakkında dava açılarak diğer kat malikleri mülkiyetin kendilerine geçirilmesini isteyebilir. Bu dava yönetim kurulu kararıyla tüm kat maliklerinin imzası alınarak taşınmazın bulunduğu Sulh Ceza Mahkemesinde açılabilir.
Maddede ifade edilen yükümlülükler ana hatlarıyla bu şekilde belirlenmiş olup, söz konusu yükümlülüklere uymayanlara apartman yönetimi tarafından ihtarda bulunulması, ihtara rağmen davranışın devam etmesi halinde ise dava yoluna gidilmesi gerekmektedir. Açılan dava sürecinde Kat Mülkiyeti Kanunu madde 33’teki düzenleme; “Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tesbit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder. Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere, aynı mahkemece,…idarî para cezası verilir…” dikkat çekmektedir.

TÜRK CEZA KANUNU’NA GÖRE

Sürekli gürültü çıkararak komşuları rahatsız edenler hakkında savcılığa başvurularak suç duyurusunda da bulunulabilir. Zira kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 123. maddede: “Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”şeklinde düzenlenmiştir.
Ayrıca gürültüye neden olma ayrı bir suç olarak 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 183. maddesinde: “ İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”şeklinde düzenlenmiştir.

BORÇLAR KANUNU’NA GÖRE

Sürekli gürültü çıkararak komşuları rahatsız eden kişinin kiracı olması durumunda, kiraya verenin tahliye davası açma hakkı doğmaktadır. Zira kiracının, kiralananı özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu bulunmaktadır. Bu husus 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 316. maddede:“Kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür.
Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren, konut ve çatılı işyeri kirasında, en az otuz gün süre vererek, aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı bir ihtarda bulunur. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.”şeklinde düzenlenmiştir.
Dolayısıyla komşulara saygı gösterme borcunu; taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel adetlere göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan derecede gürültü çıkarıp, rahatsızlık vererek ihlal eden kiracıyı kiraya veren haklı olarak tahliye edebilir.
Bu bakımdan yönetim kurulu tarafından, kiraya verenden, komşulara saygı gösterme borcunu ihlal eden kiracının tahliye edilmesi istenebilir. Bu durumda kiraya veren kiracıyı tahliye etmek durumundadır. Aksi takdirde Kat Mülkiyeti Kanunu Madde 18’deki “…bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur…” hükmü gereği kat maliki de bu durumdan sorumlu olacaktır.

MEDENİ KANUN’A GÖRE

Türk Medeni Kanunu’nun “Komşu Hakkı” üst başlıklı taşınmazın “Kullanım Biçimi”ne ilişkin 737. maddesinde de işbu konuya ilişkin bir hüküm yer almaktadır.
Söz konusu hükme göre;
“Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.
Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel adete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.
Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.”
Bu maddenin amacı, taşkınlık yapılarak komşuların hakkının zedelenmesinin engellenmesidir.
Taşkınlık eylemlerin saptanmasında taşınmazın bulunduğu yerin kullanma amacının, niteliğinin, konuya ilişkin düzenlemelerin, özellikle de mahalli örf ve adetin önemi vardır. Bu tür uyuşmazlıklarda hakim; zararın varlığını belirlerken, zararı giderici önlemleri bulma yönünden her somut olayın özelliğini gözetmek durumundadır. 
Komşuluk hukukunda taşkınlık; “komşuluğun olağan hoşgörü sınırlarını aşan ve komşunun kendisi ile ailesi ve taşınmazı zararına aşırı derecede etkili olabilecek iş ve eylemler olarak” tanımlanabilir
Yargıtay’a göre; bu eylemlerin saptanmasında taşınmazın bulunduğu yerin kullanma amacının, niteliğinin, konuya ilişkin düzenlemelerin, özellikle de mahalli örf ve adetin önemi vardır. Bu tür uyuşmazlıklarda hakim; gerek zararın varlığını belirlerken, gerekse zararı giderici önlemleri bulma yönünden her somut olayın özelliğini gözetmek, tarafların yarar ve zarar dengelerini değerlendirip onları karşılıklı olarak korumak durumundadır. Taşkın kullanım sayılan fiilin hukuka aykırı olması, bu fiil ile bir zarar meydana getirilmesi ve zararla taşkın kullanım arasında illiyet bağı bulunması hallerinde; o taşınmaz malın komşuluk hukuku ilkelerine aykırı kullanılması söz konusudur.
Kısacası, bu maddeye dayanılarak açılan davalar daha çok “haksız elatmanın önlenmesi (müdahalenin men’i)” ve “oluşan zararın giderilmesine (tazmin edilmesine)” yöneliktir.
YARGITAY 14. Hukuk Dairesinin : 2013/13971 esas ve  2014/1026 sayılı kararında  Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir.
Soru : Komşunun yaptığı gürültü ile ilgili birkaç soru sorulmuş. fakat benim öğrenmek istediğim şikayetimi nereye yapmalıyım.üst katta oturan şahıslar defalarca uyarmama rağmen gürültü yapmaya devam ediyorlar. bir kez kavga noktasına kadar geldik. bunlar çocuklarının evde koşabileceğini savunuyorlar.birde bunların yaptığı gürültü nasıl tesbit ediliyor. mesela görevliler geldiğinde ses yapmıyorlarsa ne olacak. haftanın her günü bunların sesini dinliyorum. açıkcası eve gitmek istemiyorum canım sıkılıyor.bazı yerlerde kolluk kuvvetlerinden bazı yerlerde mahkemelerden bazen ise belediyeden bahsediliyor.ayrıca oturdukları ev kendilerinin . haklı çıkmam halinde yaptırım ne olur.
Cevap : kat mülkiyeti kanununda diğer malikleri rahatsız etmek yasaklanmıştır madde 18′ kat maliklerinin yükümlülüğü olarak diğer kat maliklerini rahatsız etmemek yer almaktadır.Böyle bir  durumda, kişinin  bağlı bulunduğu semt-mahelle karakoluna müracatla kişiyi şikayet etmesi gerekir. Bu şikayeti Cumhuriyet Başsavcılığına başlıklı, konuyu özetler bir dilekçe ile de yapılması mümkün ama savcılıktan şikayet eden kişiyi yine polise havale edeceklerdir. Bu durumda en kısa yol polise müracat etmek gibi gözükse de polisin de hemen hareket ederek şikayet edilen kişiyi orda suçüstü yakalaması şüpheli ve zor bir durumdur. Gerçi şikayet sonrasında savcının (sevk maddesi yukarda belirttiğim üzere muhtemelen TCK 547 Md.si olacaktır) açacağı davada diğer kat sakinlari ve başka tanıkların şehadeti de şikayet edilen kişinin cezalandırılması için yeterli. Sonuçta bu kişi, bu fiilinden ötürü hapse girmez ama bir daha bu davranışları yapmaması yönünde etkili bir tazyikle karşılaşmış olur. 
Soru: fakat bu gürültü , yüksek müzik sesi vs. gibi değil daha çok evin içinde koşmak suretiyle oluşan bir gürültü. bu yüzden alt katta oturan bizden başka bu gürültüye maruz kalan başka komşu olmadığını sanıyorum. kimi şahit gösterebilirim. bu konuda bilirkişilik yapacak bir kurum , kuruluş var mıdır?
Cevap : Söz konusu gürültü, toplu yaşamın gerektirdiği ve hoşgörü sınırlarında kalabilecek bir gürültü ise, katlanmak zorundasın.Ama hoşgörü edilemez bir gürültü ise, kendilerinin haberinin olmadığı bir gün mahkemeyi habersiz getirip tespit yaptırılabilir ya da noter marifetiyle bile tespit yaptırabilir ve dava kazanılabilir.
Cevap :komşuluk hukukunda, bir gürültünün katlanılabilir olup olmadığının tespiti, ölçüm cihazları ile yapılmaz. Sadece ölçüm cihazı mahkemeye bağlamaz. Üstelik ölçüm cihazları genelde işyerleri için kullanılmaktadır. Üst kattaki komşunun çocuğunun yaptığı gürültüye zabıtanın çözüm getirmesi zordur. Burda önemli olan, “katlanılabilir olup olmamak”tır. Uygulamada bir çok davada mahkeme pekala, yapılan gürültüyü fazla bulup, muarazanın menine karar verebilmektedir. Belediyenin keseceği ceza, anlıktır. ileriye dönük etkin bir çözüm için mahkemeden bu konunun çözümlenmesi doğru olacaktır. Eğer dayanılmaz bir gürültü var ise, bunu önlemek mahkemelerin görevleri arasında vardır. Konu Medeni Kanunda açıkça düzenlenmiştir.


12 Comments

  • Merhaba ben dükkanım var ama üsteki adam durmadan şikayet ediyor zabıtaya dün okul çocukları dondurma almak için geldi üsteki adam kuru yemiş kabuklarını dolabın içine atıyor bunun için ne yapmalıyım

  • Iyi gunler biz alttaki komsudan rahatsisiz adam afedersiniz tuvalete gitmezi bekliyor sonra sumkuruyor banyonun havalandirmasina vuruyor ayrica gece uyku yok bize surekli vurarak gurultu cikariyor esim bir iki videoya aldi simdi ne yapmaliyiz acil ltf…tskurler

  • Olayın durumuna göre daha detaylı görüşmek gerekmekle birlikte hakkınızda haksız olarak sürekli şikayette bulunulması durumunda olayın şekline göre iftira suçundan suç duyurusunda bulunulabilir. Ayrıca Bu durumdan dolayı maddi ve manevi tazminat davası açılması da mümkündür.

  • Bu tarz durumlarda Hem ceza hem de hukuk olarak iki türlü yaptırım uygulama durumu söz konusu olmaktadır. Ceza hukuku kapsamında komşu tarafından yapılan eylem süreklik arz etmekte ise huzur ve sükün bozma suçu kapsamında değerlendirilebilir. Bununla birlikte Medeni hukuk kapsamında ise TMk 737 ye göre herkes , taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.Bu kapsamda hukuk davası açılarak yerine göre tazminat tahliye önleme davası ya da yeri geldiği durumda taşınmazın satılmasına kadar gidecek bir süreçte haklarınızı kullanmak söz konusu olabilir.

  • Ben de aynı sorundan şikayetçiydim. Zabıta hiçbir şekilde sorunumla ilgilenmedi. Bir tartışma esanasında adam zabıta amrinini tanıdığını, şikayetlerimden sonuç alamayacağımı, tüm mahalleyi, apartmanı tanıdığını, kapısına bir daha polis getirirsem benden şikayetçi olacağını çünkü bir tanığımın olmadığını açıkça beyan etti. Zaten bahsettiği kişiler de evsel gürültünün çaresi olmadığını söylemişti. İstediğini yapıyor şu an ve hiçbir şekilde şikayetçi de olsam ıspat edemiyorum. Parmak ucunda yürüdüğünü söylüyor oysa evde koşturuyor akşam ve ev zangır zangır titriyor. Kendi evimden çıkıp başkasının evine kiracı olacağım, hiç mi çözülemeyecek bu?

  • Merhabalar bizim oturduğumuz binada ses izolasyonu sıfır konuşmalar bile duyulacak şekilde 3 yaşında bir çocuğum var çok ta sakin bir çocuk ona sadece tuvaleti geldiğinde koşarak gidiyor ona rağmen bir komşumuz sürekli yönetime şikayette bulunuyor kim olduğu hakkında bilgi vermedikleri için gidip konuşamıyoruz da biz kavga eden yada yüksek sesle müzik dinleyen insanlar değiliz çocuğumuz da gayet ılımlı bu gürültünün bizden gelmediğini nasıl istap edebilirim ya da onlar beni bu durumu ispat etmeden şikayet edip bana bir yaptırım ugulatabilirler mi?

  • Merhaba oturdugum apartmanda ev sahibiyim.Kapi komşum kiracı ve bekar abi kardeşler . Her haftasonu geceleri kimin girip ciktigi belli degil ve sürekli sarhoşlar kimi zaman gürültü yapiyorlar bağirarak , kimi zaman müzik açip gürültü yapiyorlar . Pislikler hic birseye faydasi olmayan insan tiplerindenler . 3-4 defa polis i cagirip 2 sinde alip goturulmesine ragmen 1-2 saat sonra birakilip yine eve geliyorlar . Uyardik kavga noktasina geldik . Apartmandakilerde sözde sikayetciler ama kimse konuyu ustune almak istemiyor . Ailem icin endiseleniyorum sikayet etsem bu itlerin basima bela getirmesinden korkuyorum , sonucta hemen sonuclanicak bişey değil herhalde . Nasil bir çözüm bulabilirim ? Ev sahibi de vurdumduymaz kirasina bakiyor . Ev sahibine bir yaptirim , uyari bisey yapabilirmiyim ne gibi haklarim var bu konuda , kapi komsuyuz insan tedirgin oluyor millet apartmana kosarak giriyor bu bitikler yuzunden . Teşekkurler cevabiniz icin simdiden

  • Mrb ben kücük bir köyde oturuyorum aksamları mahallenin hanımları bizim kapımızda toplanıyor ve muhabbet ediyorlar bundan karsı komsum rahatsız oluyor ama asıl sorun ses degil oturmaya gelen komsularımızdan konusmadıgı insanlar var onlara tahammülü yok bu konuda aksam komsu larım kaca kadar oturabilirler sokak ta kapı önünde

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

S.S.SHemen Ara!WhatsApp