loading

Anlaşmalı çekişmeli dava dilekçe örnekleri için tıklayınız
Boşanma protokolu dilekçe örneği için tıklayınız

Boşanma Tazminatı Maddi Tazminat Manevi Tazminat

Boşanma Halinde Tazminat

Maddi Tazminat

 

 

Medeni kanunun 174/1. maddesine göre “Mevcut veya beklenen menfaat­leri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.” T.M.K.’unun 174/1. maddesine göre maddi tazminat verilebilmesi için tazminat isteyen kişinin kusursuz veya davalı tarafa nazaran daha az kusurlu, davalı tarafın kusurlu olmuş olması gerekir. Eşit kusur halinde maddi tazminat istenemez.

 

Boşanma Davalarında Maddi Tazminat

Boşanma davalarında maddi tazminat talep edilebilmesi için taraflar açsından belirli şartların oluşması gerekir. Aksi taktirde talep edilecek maddi tazminatın hukuki bir altyapısı olmaması nedeniyle tazminat alınması imkansız olacaktır.

Boşanma davalarında maddi tazminat istenebilmesinin şartların olması gerekmektedir.

 

  1. Tarafların boşanmalarına karar verilmesi
  2. Boşanma davalarında tazminat isteyen taraf, boşanmayı getiren olaylarda eşinden daha az kusura sahip olmalı ya da kusursuz olmalıdır.
  3. Davalı taraf kusurlu olmalıdır.
  4. Davalı taraf boşanmaya kendi kusuru ile neden olmuşsa onun lehine olmayacak bir tazminat ödenmesine hükmedilemeyecektir.
  5. Boşanma davalarında tazminat talep eden kişinin, mevcut ya da olası menfaatlerinin boşanma nedeniyle sekteye uğraması gerekir.
Evlenmenin boşanma dışında başka bir sebeple sona ermesi halinde T.M.K. 174/1. maddesi anlamında maddi tazminat talep edilmesi söz konusu olmaz.
Yasa koyucu beklenen menfaatlerin neler olduğunu göstermemiştir. Maddi tazminata esas alınabilecek ve boşanma yüzün­den haleldar olduğu ileri sürülen menfaatler, toplumun genel yapısı, ülke ve yaşam gerçekleri göz önüne alınmak suretiyle ve herhalde evlilik birliğinin sürdüğü dönemde normal koşullar altında bir eşin, diğer eşten yapmasını bekleyebileceği ölçü­de makul ve ciddi isteğin mevcut ve beklenen menfaat olduğuna işaret etmiştir
Yargıtay in yerleşmiş uygulamasına göre boşanmakla diğer eşin sağladığı olanaklardan yoksun kalınacağından tarafların ekonomik ve sosyal durumuna uygun, yok­sun kalınan destekle uyumlu bir maddi tazminat takdiri gerekmektedir.
Uygulamaya göre eşler boşanmakla aile ortamının sağladığı mevcut yaşam koşullarını kaybetmiş olmakla mevcut veya beklenen menfaatlerini kaybetmiş kabul edilmekte, istek olması koşuluyla uygun bir maddi tazminata karar verilmesi gerektiğine işaret edilmektedir.

Davalı Tarafın Kusurlu Olması Nedir?

Medeni kanunun 174 dayalı maddi tazminat isteği ile Borçlar Kanu­nundan kaynaklanan tazminat davaları ile birbirinden farklıdır. T.M.K. 174/1. maddesinde düzenlenen tazminat boşanmanın eki olduğu halde, katkı payından kaynaklanan alacak davası ile eşya alacak davası boşanmanın eki değildir. Boşanmanın fer’i sonuçlarından olan iştirak nafakası, yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat talepleri gibi boşanma davası kesinleşmemiş olmak koşuluyla boşanma davası içinde harca tabi olmadan her zaman istenebilmektedir. Oysa ki katkı payından dolayı alacak davası ile eşya ve ziynet alacak davası her zaman harca tabidir ve mutlaka usulüne uygun olarak harcı yatırılıp açılacak bir dava olması gerekir.
Boşanmalarda maddi tazminat talep edilebilmesi için gerekli şartlardan, “davalı tarafın kusurlu olması” kriterine göre, davalı kusurunun olmaması durumunda hakim davalının tazminat ödemesi yönünde karar veremez. Bu durumu örnekle açıklamak gerekirse akıl sağlığının yitirilmesi nedeniyle açılacak boşanma davasında davalının akıl hastalığı olması davalıyı kusurundan kaynaklanmaktadır.Boşanmayı getiren olayın, davalı kişinin akıl hastası olması durumunda davalı akıl hastası olması nedeniyle kusurlu görülemez. Ya da farklı bir örnek vermek gerekirse, bazı durumlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olmaktadır. Bu durumlar üzerinde her iki taraf da kusura sahip görülmediğinde taraflar birbirlerinden maddi tazminat talep edemezler.

Uygun Bir Tazminata Karar Verilmesi

Medeni kanunun .174/1. maddesine göre “uygun bir maddi tazminat” talep edilebilmektedir. Toplumun genel yapısı, ülke ve yaşam gerçekleri göz önüne alınmak suretiyle ve herhalde evlilik birliğinin sürdüğü dönemde normal koşullar altında bir eşin diğer eşten yapmasını bekleyebileceği ölçüde ma­kul” olan miktarda tazminatın uygun bir maddi tazminat olduğunun kabulü gerekir.
Uygun maddi tazminat tarafların ekonomik, sosyal ve kültürel durumuna uyumlu olan tazminattır.
Manevi Tazminat
4721 sayılı T.M.K.’unun 174/ 2. maddesine göre “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”
4721 sayılı T.M.K.’unun 174/2. maddesine göre manevi tazminata karar verile­bilmesi için tarafların boşanmasına karar verilmiş olması, davacı tarafın boşanmaya sebebiyet veren olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğramış ve davalı tarafın boşanma sebebiyle kusurlu olması gerekir. Tarafların eşit derecede kusurlu bulunmaları halinde manevi tazminata karar verilemez.

1 – Kişilik Haklarının Saldırıya Uğramış Olması:

Medeni Kanunun . 174. maddesine göre “boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan taraftan uygun bir miktarda manevi tazminat isteyebilir”. Kanunda ifade edilen kişilik haklan kişinin bedensel bütünlüğüne ilişkin hakları, kişinin manevi değerleri ve inançlarına ilişkin hakları, kişinin ismi üzerindeki hakları, kişinin onuruna ilişkin hakları kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklar, oy hakkı gibi haklardır. Y.H.G.K. “kişinin yaşam ve sağlığı gibi maddi değerleri ile saygınlık, özgürlükler, özel yaşam gibi manevi değerlerini kişisel değerler” olarak tarif etmiş­tir. T.M.K. 174/2. maddesine göre istekçi eşin boşanmaya sebebiyet veren olaylardan dolayı kişilik haklarına saldırı olduğunu iddia etmeli ve bu durumu kanıtlanmalıdır.
Örneğin kocanın hamile olan karısını doğum için hastaneye götürmediği gibi, kadının hastaneye götürülmesine de engel olmasını” çok haklı olarak kişilik haklarına saldırı olarak kabul etmiştir. Hakaret, küfür, zina, fiili 0, iffetsizlik ve iffete saldırı, cinsel ilişki kurulamaması gibi davranışlar kişilik hak­kına saldırı oluşturmaktadır.
Genel olarak hangi davranışların kişilik hakkına saldırı teşkil edeceği somut olaya bakılıp karar verilmesi gereken bir husustur.Yargıtay bir kararında alkollü araba kullanırken kaza yapıp eşinin topal olmasına sebebiyet veren kocanın karısını terk etmesini kişilik hakkına saldırı olarak nitelendirmiştir.
Yargıtayın başka bir kararında  4-5 ay evde kapalı tutulmasını ve dışarı çıkmasına izin verilmemesinin kişilik haklarına saldırı teşkil edeceğine karar ver­miştir.
Kişilik haklarına saldırı olmaksızın şahsi menfaatlerin ağır bir şekilde zarar görmesi olanaklıdır. Aile bütünlüğüne yönelik örneğin güven sarsıcı davranış içinde olmak da manevi tazminatı gerektir­mektedir. Evliliğin devam ettiği sırada başka kadından çocuğun olduğu nüfus ka­yıtlarından anlaşılmışsa bu halde de kadının kişilik haklarına ağır bir saldırı olduğu kabul edilmelidir.
Evlenmenin cinsel arzuları tatmin amacıda var­dır. Kocanın cinsel ilişkiyi gerçekleştirememesi kadının yaşama sevincini yitirmesi­ne sebebiyet vereceği kuşkusuzdur. Yargıtay 2. H. D. çok haklı olarak cinsel ilişki kurulamaması halini kadının şahsi menfaatlerine çok ağır bir saldırı olarak nitelen­dirmekte ve manevi tazminatı gerektirdiğine karar vermektedir Y.2.H.D.bir başka kararında “seyahat hürriyetinin çok uzun süre kısıtlanmasını kişilik haklarının çok ağır bir şekilde ihlali olarak nitelendirilmiş ve manevi tazminat gerektirdiğine karar vermiştir.

2- Manevi Tazminatın Niteliği ve Miktarı:

Yargıyatın yerleşik içtihatlarına göre manevi tazminat bir ceza değil karşı tarafın  manevi acı ve üzüntüsünü hafifletmek için bir yaptırımdır.
Amaç bozulan manevi dengenin onarılıp düzeltilmesidir. Manevi tazminatın bir ceza olmadığı 22.6.1996 Tarih ve 7/7 sayılı içtihadı birleştirme kararının gerekçesin­ de de açıkça belirtilmiştir. Manevi tazminatla ma­ruz kalınan manevi zararın birebir giderilmesi amaçlanmamaktadır. Manevi tazmi­natla maruz kalınan ızdırabın bir ölçüde hafifletilmesi amaçlanmaktadır.
Hakim manevi tazminatın miktarını saptarken tarafların ekonomik, sosyal ve kültürel durumu, istekçinin kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığını dikkate alarak T.M.K. 4. maddesinde öngörülen hukuka ve hakkaniyet ilkelerine göre takdir edecektir.
Manevi tazminatın miktarı kişiye aldığı tazminatın miktarına bakıp aynı saldırı bir kez daha olsa da yine tazminat alsam dedirtmeyecek ve fakat manevi acıların hafifletilmesini sağlayacak kadar olmalıdır.

Maddi ve Manevi Tazminat İsteyen Kişinin Kusursuz ya da Daha Az Kusurlu Olması Gerekir

Medeni kanunun 174/ 1. maddesine göre maddi tazminat isteyen kişinin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerekir. Kusursuz ya da daha az kusurlu olmaktan ne anlamak gerektiği oldukça önemlidir. Evlilik boşanmayla neticelendiğine göre bir tarafı mutlak anlamda yüzde yüz kusursuz kabul etmek oldukça zordur. TMK.unun 174. maddesi anlamında kusursuz olmayı boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz olmak olarak anlamalıyız. Doğal bir tepkinin sınırlarını aşmayan davranışlardan dolayı kusurlu sayılmak adil olmayacaktır.
Maddi tazminat iste­ğinde davacı tarafın kusursuz ya da az kusurlu olması gerekirken manevi tazminat davasında davalı tarafın kusurlu olması koşulu öngörülmüştür. Gerek maddi taz­minat davasında gerekse manevi tazminat davasında istekçi tarafın kusursuz veya az kusurlu olması gerekmektedir.
4721 Sayılı TMK.unun 174. maddesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere davanın da kusurlu olması halinde tazminatın kusur oranına göre tazminat miktarında indirim yapılması, tazminat miktarının hesaplanması sırasında Borçlar Kanununun 42. madde­sinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Davacının kusurunun derecesine göre hiç tazminat ödenmemesi sorununa Yargıtay 2.H.D. istikrar kazanan uygulamasına göre eşit kusur halinde tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekir.

Eşler arasında maddi – manevi tazminat isteme hakkı yönünden hiçbir ayrım yapılmamıştır.Örneğin

Yargıtay 2.H.D.sinin kararlarına göre kocanın evlilik birliğinin öngördüğü yü­kümlülüklerini yerine getirmeyerek eşini uzun süre terk etmesi kusur sayılmaktadır.

Maddi veya Manevi Tazminat Ödeyecek Kişinin Kusurlu Olması Gerekir
Gerek maddi gerekirse manevi tazminat kusurlu olan taraftan istenebilir. 4721 Sayılı TMK.unun 1661-2 maddesi evlilik birliğinin ortak yaşamın devamına olanak vermeyecek ölçüde temelinden sarsılması esasını benimsemiş, kusuru boşanma için unsur olarak kabul etmemiştir. Ne var ki hiç kusuru olmayan eş aleyhine boşanma davası açılamaz. Hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemez. Dolayısıy­la boşanma da isteyemez. 4721 Sayılı TMK.unun 166/1-2 maddesine göre kusurlu eşinde boşanma davası açabileceği kabul edilmiş ancak bu halde davalının az da olsa bir kusurunun olması gerekli görülmüştür. Davalı bu halde boşanma davasına karşı çıkabilmektedir. Davalının boşanmaya itirazı bir hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmamalıdır. Evlilik birliği müşterek hayatı sürdürmeleri kendisinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmışsa davalının boşanmaya itirazı hak­kın kötüye kullanılması olarak kabul edilmektedir.
4721 Sayılı TMK.unun 166/4 maddesine göre boşanma davası açılıp reddedilmiş ve kesinleşmiş üç yıl geçtiği halde ortak yaşam kurulamamışsa tam kusurlu eşin de boşanma davası açabilmesi olanaklı olmuştur. Bu halde tam kusursuz eş de 4721 Sayılı TMK.unun 166/4 maddesine göre boşanma davası açabilmektedir.
Hem maddi hem de manevi tazminat davasında tazminat istenen tarafın kusur­lu olması unsur olarak kabul edilmiştir. Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasını akıl hastası olmayan eş açabilir. Akıl hastası eş kusurlu kabul edilemeyeceğinden maddi ve manevi tazminat da istenemez,
Ortada boşanmayı gerektirecek hiçbir neden yokken boşanma davası açan eşin de kusurlu olduğu kabul edilmektedir.

Maddi ve Manevi Tazminat Almak İçin İstek Olması Gerekir

H.U.M.K. 75. maddesine göre yargıç iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya iddia sebeplerini kendiliğinden dikkate alamaz. Ancak belirsiz istekleri açıklattırabilir. Hem maddi hem de manevi tazminat için istek olması şarttır, istek olmadan maddi veya manevi tazminata karar verilmesi olanaklı değildir. Bazen eş kusurlu eşten tazminat istediğini bildirir. Ancak ne miktarını ne de ne kadar maddi ne kadar manevi tazminat istediğini açıklamaz. Bazen da örneğin 10.000 TL. tazminat istediğini bildirir ne kadarının maddi ne kadarının manevi tazminat olduğunu açıklamaz. Bu gibi durumlarda istekçiden kesin süre içinde talebini açıklaması ne kadar maddi ne kadar manevi tazminat isteyen taraftan bildirmesi istenmelidir.
Gerek maddi gerek manevi tazminat kısmen talep edilemez. Fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak istek yapılamaz.

Maddi ve Manevi Tazminatta Faizin İsteğe Bağlı Olması ve Başlangıç Tarihi

Hukuk davalarında yargıç istekle bağlıdır. Hükmün isteğin tümünü kapsayacak şekilde verilmesi gerekir. Faiz istenmemişse yargıç kendiliğinden faize karar vermez. Gerek maddi tazminat gerekse manevi tazminat boşanmanın eki niteliğinde boşanmaya sıkı sıkıya bağlı haklardır. Ancak boşanma kararı kesinleştikten itibaren doğabilen haklardandır. Maddi ve manevi tazminat boşanma kararı kesinleştikten sonra istenebilir alacak haline geldiğinden faizin de kesinleşmeden itibaren hüküm altına alınmasına karar verilmelidir.
Maddi Ve Manevi Tazminatın Yabancı Para İle İstenememesi
BK.’unun 83. maddesine göre “konusu para olan borç memleket parasıyla ödenir”. Buna göre taraflar arasında özel bir anlaşma yoksa tazminatın Türk parasıyla ödenmesine karar verilmesi gerekir.
Maddi Ve Manevi Tazminatın Zenginleşme Aracı Olmaması
Gerek maddi gerekse manevi tazminatın miktar itibariyle zenginleşmeye yol açmayacak düzeyde saptanması gerekir.
Gerek maddi gerekse manevi tazminat miktarının davacı yönünden tazminatı gerektiren olaylar keşke yeniden olsa da bende o kadar tazminatı alabilsem diye özenmesine yol açacak kadar olmamak zenginleşme aracı haline gelmemelidir.
Uygulamada takdir edilecek tazminatın miktarı hangi kıstaslara göre belirlenmelidir sorusu en önemli sorundur. Yargıtay uygulamalarına göre tazminat miktarı Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak takdir edilmelidir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak tazminatın miktarının hâkim tarafından belirlenmesi gerekmektedir.

Maddi ve Manevi Tazminatın İstenme Zamanı

Gerek maddi gerekse manevi tazminat boşanma davası kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında istenebilir. Yazılı bir dilekçeyle istenebileceği gibi duruşma tutanağına geçmek koşuluyla sözlü olarak da istekte bulunmak mümkündür.
Boşanma davası kesinleşmeden önce yapılan maddi ve manevi tazminat isteği harca tabi değildir.Ancak davanın boşanmaya ilişkin bölümü kesinleştiği halde diğer talepler kesinleşmemişse bu aşamadan sonraki maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabidir.
Boşanma davası aşamasında maddi ve manevi tazminat talep edilmemek ve bu konuda tarafları bağlayacak şekilde bir karar verilmemek koşuluyla boşanma kararından sonra da maddi veya manevi tazminat istenebilir. Bu halde usulüne uygun harcı yatırılarak dava açılması gerekir.
Maddi ve Manevi Tazminatın Ödenme Şekli
4721 Sayılı T.M.K.unun 176/1. Maddesine göre maddi tazminatın toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilmektedir. T.M.K.’unun 176/3 fıkrasına göre irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat ölüm ve yeniden evlenme halinde kendiliğinden sona erdiği halde maddi tazminat alacaklısının evlenme olmaksızın karı koca hayatı yaşıyor olması veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla sona ermektedir.
İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminatın durumun gerekleri­ne göre artırılması dava edilebileceği gibi eksiltmesi veya tamamen kaldırılmasına da karar verilebilir.(T.M.K. 176/4)
Yargıç istek olması halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi taz­minatın gelecek yıllarda tarafların ekonomik ve sosyal durumuna göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
TMK. 176/2. maddesine göre manevi tazminatın irat şeklinde ödenmesine karar verilmesi olanaklı değildir.

Zamanaşımı

TMK. 178. maddesine göre Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden do­ğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak edinilmiş mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı 10 yıldır. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği gibi bu haklar maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasıyla ilgili haklardır. T.M.K. 178. maddede düzenlenen zamanaşımı boşanmanın eki niteliğinde olan haklarla ilgilidir.
Yargıtay 2. H.D.nin görüşüne göre tazminatı gerektiren olay boşanma olgusu değil, haksız fiildir. Tazminat talebi BK.nun 60. maddesinde düzenlenen bir yıllık zamanaşımına tabidir. Hak düşürücü süre yargıç tarafından resen göz önünde bulundurulduğu halde zamanaşımı itiraza tabidir. Zamanaşımı ilk itirazlardan da değildir. Ancak cevap müddeti geçtikten sonra zamanaşımı itirazında bulunulmuş ve karşı taraf derhal zamanaşımı itirazının cevap müddeti geçtikten sonra yapıldığını belirtip zamanaşımı define karşı çıkmamışsa bu halde de yargıç zamanaşımı defini incelemekle görevlidir.

Boşanma Davalarında Tazminat İstenebilir Mi?

Boşanma davalarında tazminat istenebilir, maddi tazminat ya da manevi tazminat şeklinde iki farklı tazminat türü bulunmaktadır taraflar istediği tazminat türünü şartları sağlanıyorsa isteyebilir.

Boşanırsam Nasıl Tazminat Alırım?

Boşanma sürecinde tazminat alabilmek için maddi ve manevi tazminat şartlarının yerine gelmiş olması gerekir. Makalemizde tazminat alma şartları ve hangi durumlarda tazminat alınabileceği detaylı olarak anlatılmaktadır.

Boşanma Davalarında Tazminat Neye Göre Belirlenir?

Tazminat ödenip ödenmeyeceği, tazminat türüne göre, tarafların kusuruna göre ve tazminat talep eden kişinin maddi manevi zararına göre belirlenir.

Boşanmada Ne Kadar Tazminat Ödenir?

Boşanma davalarında tazminat miktarı belirlenirken tazminat borçlusunun ödeme gücü, maddi tazminatlarda tazminatı talep eden kişinin menfaat kaybı ve manevi tazminatlarda yaşanılan kişilik zedelenmesi gibi durumlar incelenerek hakim ne kadar tazminat ödeneceğine hükmeder.

Boşanmalarda 3. Kişiye Tazminat Davası Açılabilir Mi?

Evet üçüncü bir kişinin boşanmayı getiren olaylar üzerinde etkisi olması halinde manevi tazminat davası açılabilir. Örneğin aldatma nedeniyle boşanma davalarında aldatan eşin, eylemi birlikte gerçekleştirdiği kişiye manevi tazminat davası açılabilmektedir. Tazminat alınabilmesi için 3. kişinin evlilikten haberdar olması şartı vardır.

Boşanırsam Tazminat Alabilir Miyim?

Boşanma davalarında tazminat talep edilebilmektedir.Boşanma sonucunda tazminat almaya hak kazanılabilmesi için kanunun öngördüğü şartları yerine getirmesi gerekir  Bu şartların neler olduğunu yukarıda bahsettik bu şartların sağlanması halinde maddi ve manevi tazminat talepleri kabul edilir.

Boşanmada Tazminat İstemek Gerekir Mi?

HMK’da taleple bağlılık ilkesi gereğince boşanmalarda hakimler talep ile bağlıdırlar. Yani taraflardan herhangi birisinin tazminat talebinin olmaması durumunda hakim kendiliğinden tazminat ödenmesine karar veremez. O yüzden boşanmada tazminat almak isteyen kişilerin bu talepte bulunmaları gerekir. Sonuç Talep edilmesi gerekir.

Boşanmada Tazminat Nasıl Talep Edilir?

Boşanmada tazminat talep etmek isteyen kişilerin bu noktada talep etmek istedikleri tazminat türüne göre kanunun öngördüğü şartları yerine getirmiş olmaları gerekir. Boşanmada tazminat nasıl talep edilir diye merak eden kişiler, tazminat taleplerini boşanma dilekçesi içerisinde beyan edebilecekleri gibi dava süreci içerisinde de tazminat talep edebilirler.

Boşanmada Hakim Ne Kadar Tazminat Verir?

Boşanma davalarında hakimler tazminat tutarına hükmederken, tazminat talep edilen miktara, karşı tarafın ödeme gücüne ve tazminat talep edecek kişinin yaşadığı zarara bakarak karar verir. Bu üç unsur da tazminat tutarı belirlenirken etkilidir.

Boşanma Davasından Sonra Tazminat Talep Edilebilir Mi?

Boşanma davası kesinleştikten sonra da tazminat talep edilebilir.

Boşanmada Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?

Boşanmada tazminat miktarı belirlenirken bireylerin yaşadığı mağduriyet ölçüsünde bir tazminat miktarı ödenmesine hükmedilir. Burada bireylerin yaşadıkları mağduriyetin niteliği boşanmada tazminat miktarı belirlemede önemli bir kıstas olmaktadır.

Boşanmada Ne Kadar Tazminat Alınır?

Boşanma davalarında tazminat miktarını belirleyen kıstaslar vardır. Karşıdaki kişinin ödeme gücü, yaşanılan maddi ve manevi zarar, talep edilen nafaka miktarı, manevi tazminatta zenginleşmeme esası… gibi bir çok durum boşanmada ne kadar tazminat alacağınızı belirlemektedir. Burada yaşadığınız maddi veya manevi zararın doğru bir şekilde hesaplanması ve karşı tarafın ödeme gücünün doğru tespit edilmesi önemlidir.

 

 

Boşanma ve Diğer Konular  hakkında BURAYA TIKLAYARAK bizimle irtibata geçebilirsiniz

No comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

S.S.SHemen Ara!WhatsApp