Türk Ceza Muhakemesinde Basit Yargılama Usulü
Yargı Reformu sonucunda 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7188 s. Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 24 ve 25. maddeleri ile Türk ceza muhakemesine basit yargılama usulü getirilmiştir.
Basit Yargılamanın Uygulamaya Başlanması
Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenen geçici 5. madde gereğince basit yargılama usulü 01.01.2020 den itibaren uygulamaya başlanacaktır. Lakin 01.01.2020 tarihi itibariyle kesinleşmiş ,hüküm verilmiş ya da kovuşturma aşamasına geçmiş dosyalar hakkında uygulanmayacaktır. Bu demektir. 01..01.2020 tarihi itibariyle soruşturma aşamasında olan ve 2020 den itibaren kovuşturmaya geçen dosyalarda uygulanacaktır.
Kovuşturma evresinin temel ilke ve esaslarından delillerin doğrudanlığı ilkesine bir istisna olan bu basit yargılama usulünü inceleyeceğiz
Kovuşturma Evresinin Temel İlke ve Esası
Basit Yargılama Usulü
Basit Yargılama Usulünde Görevli Mahkeme
1) Basit Yargılama Usulünün Uygulanması Kararı
2)Basit Yargılama Usulünün Yapısı
3) Basit Yargılama Usulüne İtiraz
Mahkemenin Basit Yargılama Usulünden Olağan Yargılama Usulüne Geçmesi
Basit Muhakeme Usulünün Uygulanmayacağı Haller Nelerdir?
Basit yargılama usulü,
- yaş küçüklüğü,
- akıl hastalığı,
- sağır ve dilsizlik hâlleri
- soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar
hakkında uygulanmaz (CMK m.251/7).
Basit yargılama usulü,
- bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde
uygulanmaz (CMK m.251/8).
Basit Yargılama Usulü Hangi Hallerde Uygulanır?
- Basit yargılama usulü, adli para cezası veya üst sınırı 2 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren suçlarda uygulanabilir. Basit yargılama usulünün uygulanabileceği suçlar şunlardır:
- Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (TCK m.88/1),
- Terk suçu (TCK 97),
- Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (TCK m.98),
- Tehdit suçu (TCK m.106/1),
- Basit cinsel taciz suçu (TCK m.105/1, çocuğa karşı cinsel taciz suçu hariç),
- Konut dokunulmazlığının ihlali suçu (TCK m.116/1,2,3),
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK m.117/1),
- Hakaret suçu (TCK m.125),
- Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK m.130).
- İbadethane ve mezarlıklara zarar verme suçu (TCK m.153/2),
- Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m.155/1),
- Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m.156),
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (TCK m.160),
- Taksirli iflas suçu (TCK m.162),
- Karşılıksız yararlanma (TCK m.163),
- Bilgi vermeme (TCK m.166),
- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170/2),
- Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK m.171),
- Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali (TCK m.175),
- İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama (TCK m.176),
- Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması (TCK m.177),
- İşaret ve engel koymama (TCK m.178),
- Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma
Sonuç ve Değerlendirme
Teklifin genel gerekçesinde basit yargılama usulü ile hafifleyen iş yükü dolayısıyla, önemli veya daha ağır suçların kovuşturulması için yargılama makamlarına yeterli zaman ve imkanın sağlanmasının amaçlanmaktadır.
Bu usulün bir handikapı ise uyuşmazlık başı itiraz oranı yüksek olursa, yargılamaların daha da uzama riskidir.. Lakin bu uzama; tebliğ süresi, on beş günlük beyan süresi, karar süresi ve kararın tebliği süresi düşünülürse çok da uzun değildir. Öyleyse, itiraz edilmeden kesinleşecek kararların da olacağı ve hatta bu oranın daha yüksek olabileceği göz önüne alınarak değerlendirildiğinde, düzenlemenin yargılamaları hızlandıracağı açıktır.
No comment