Tedbir Nafakası ,Usulü ve Şartlari nelerdir

TEDBİR NAFAKASI 

Kavram:

Aile birliğinin zarar görmesi neticesinde eşlerin ve çocukların bakım ve geçimine ilişkin olarak maddi zorluğa düşen tarafa ödenmesine karar verilen nafaka; talep edildiği döneme ve sahip olduğu koşullara göre üçlü bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Tedbir nafakası işe başta geçici niteliği ve boşanma sürecinde veya öncesinde talep edilebilmesi nedeniyle diğer nafaka türlerinden ayrılmaktadır.

Koşulları:

Yukarıda da izah edildiği üzere, nafaka talepleri; boşanma kararı verilmesinin öncesinde de gerekli şartların mevcudiyetine bağlı olarak ileri sürülebilir niteliktedir. Tedbir nafakasına ilişkin olarak yapacağımız değerlendirmede; bu nafakanın istendiği zamana göre de ikili bir ayrım yapmak mümkündür. Şöyle ki; tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken istenebileceği gibi, boşanma davasından önceki süreçte de talep konusu yapılabilmektedir.

Hukukumuzda boşanma davasından farklı olarak “ayrılık davaları” şeklinde de adlandırılan, birlikte yaşamaya ara verilmesine ilişkin taleplerle mahkemeye başvurmak mümkündür. Gerek bu şekilde bağımsız olarak açılan ayrılık davalarında, gerekse de boşanma davasının devamı süresince, hâkim gerekli olan ve özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri alabilecek; eşlerin mal varlıkları ve ekonomik güçleri de araştırılarak maddi olarak güçsüzlüğe düşecek tarafa tedbir nafakası ödenmesine karar verebilecektir.
Tedbir nafakasının bir diğer özelliği de “geçici” nitelikte bir koruma önlemi olmasıdır. Zira ayrılık davasında veya hakimin boşanma davası sonunda ayrılık kararı verdiği hallerde tedbir nafakası, ayrılık kararının sonuna kadar devam edecek, ayrılık için takdir ve tayin edilen süre bitince hükmedilen tedbir nafakası da kendiliğinden sona erecektir.
TMK md 169’a göre boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır. Bu önlemlerden bir tanesi tedbir nafakasıdır. Koşulları oluştuğu takdirde verilmesi zorunludur, eşlerin cinsiyeti ve kusur durumu bu nafakayı ödemek konusunda fark etmemektedir.
Boşanma davasından önce eş tarafından ileri sürülen nafaka taleplerinde, nafaka talep eden tarafın ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat etmesi varlığı zorunlu şartlardan biridir. Ayrı yaşamanın haklı olduğu hallerde hâkim; istek üzerine bir eşin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin olarak belirlemelerde bulunabilir, koşulların mevcudiyeti halinde tedbir nafakasına hükmedilebilir.
Boşanma davasının dışındaki tedbir nafakası taleplerinde, ayrı yaşamın ve bu ayrılığın haklı sebebe dayandığının ispat edilmesi gerekmekte olup, işbu ispat faaliyeti her türlü delille gerçekleştirilebilmektedir. – örneğin .(kocasının dövdüğü,ağır ihmali,dışarı attığı,başka kadınla ilişkisi olduğu gibi.) Boşanma davası sürecindeki taleplerde ise ayrı yaşamın ispatlanmasına gerek bulunmamakta, hâkim kendiliğinden ya da talep üzerine eşler ve yanında bulunan çocuklar için tedbir nafakasına hükmedebilmektedir.
– Bağımsız bir dava olarak açılır. Başvurma harcı dışında ,yıllık nafaka bedeli(talebi) üzerinde nisbi harç alınır. Esas defterine kaydı yapılır. Nisbi Avukatlık ücretine hükmedilir. 
– Reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilemez. Tamamen ret halinde ise maktu vekalet ücretine hükmedilebilir. 
– Hükmedilecek nafaka tarafların sosyal ve ekonomik şartlarına uygun olmalıdır. Nafaka isteyen üzerinde zenginlik kaynağı oluşturmamalıdır. 
– MK. 4 maddesinde ki Hakkaniyet Kuralları esas alınmalıdır. 
– Nafakanın başlangıç tarihi Dava tarihidir. 
– Tedbir nafakasında faize hükmedilemez. 
– Nafaka Türk Parası üzerinden hükmedilmelidir. Talep yabancı para dahi olsa hüküm TL. üzerinden o günkü kur üzerinden hükmedilmelidir. Ancak tarafların nafakanın yabancı para üzerinden olmasını birlikte istemeleri hariç. 
– Nafakanın bitiş tarihi hüküm fıkrasında gösterilemez. 
-Tedbir nafakasından sonra boşanma davası açılır ise her iki dosya birleştirilebilir. Ancak buna rağmen nafakanın bitiş tarihi gösterilemez. 
-Kocanın bakım borcu mutlak olduğu için işsiz olması nafakaya hükmedilmesine engel değildir. Çalışamayacak derecede Hasta ve sakat olması, askerlik görevini yapıyor bulunması-hiçbir mal varlığı yok ise-,v.b. istisnalar hariç-ancak bu istisnanın da istisnaları vardır. Bu istisnalar mutlak değildir. 
-Nafaka şahsa bağlı bir haktır. Önceden vazgeçilmesi yani feragat edilmesi kesin hüküm oluşturmaz ,sonradan ayrı bir dava ile yeniden istenebilir. 
– Nafaka ölüm ile sona erer. Mirasçılara geçmez. 
– Kadının varlıklı yada maaşlı olması kocayı nafaka borcundan kurtarmaz. 
– Bu tür nafakalarında artırılması yada tenzili mümkündür. 
Önemli:Koca yurt dışında çalışıyor ve maaşı da belli değil ise “Çalışma bakanlığı Yurt dışı işçi Sorunları Genel Müdürlüğü” ne müzekkere yazılarak ortalama maaş miktarı belirlenmelidir. 
– Çocuklar için verilen tedbir nafakası reşit olana kadar geçerlidir. 
– Ayrılık ve Boşanma davası açıldığı takdirde Hakim MK.137 maddesinin amir hükmü nedeniyle Re’sen (kendiliğinden) çocuklar ve eşin iaşesi,bakımı ve eğitimi için maddi tedbirleri almak zorundadır. 
– Tedbir nafakası Boşanma davası tarihinden başlayıp hükmün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere hükmedilir. 
– Tedbir nafakası hem hüküm fıkrasında yazılmalı hem de birden fazla oturum var ise ara kararında yazılmalıdır. 
-İlk duruşmada hakim ara kararı ile belli oranda tedbir nafakasına hükmederse ,bu nafaka nasıl tahsil edilir ? 
– Öncelikle nafakayı hak eden eş hemen ara kararının bulunduğu duruşma tutanağının ile icra müdürlüğüne başvurmalı ve Örnek 49’a göre ödeme emri gönderilmelidir. 
Hakim tensip zaptı ile birlikte tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını araştırmalıdır. Bu çok önemlidir. Bu araştırma formalite gereği olmamalıdır. Mümkünse müzekkerede mal varlığına ve var ise maaşa ve yan gelirlere ilişkin sorular ayrıntılı olmalıdır. Ancak maalesef bir çok yerde kolluk görevlisi tarafından (Jandarma-polis) ya telefonla yada şehrin pazarının olduğu yada ekibin yolunun köye düştüğü bir gün muhtardan tamamen soyut bilgi alınarak tutanak düzenlenmektedir.
– Tedbir nafakasını boşanma davası ile birlikte yada yargılamanın her aşamasında eş kendisi ve çocukları için isteyebilir. ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat etmek zorunda değildir. Çünkü boşanma davasının varlığı ayrı yaşamakta eşlerin haklı olduğunu gösterir.(MK:162/2) 
– Tedbir nafakasında da MK.4 maddesi göz önünde bulundurulmalıdır. 
– Başvuru ve ilam harcı alınmaz. Çünkü fer’i nitelikte bir taleptir.
Gerek boşanma davasında gerekse de bağımsız açılan tedbir nafakası talebini havi davalarda, nafakaya dava tarihinden itibaren hükmolunur.
Nafaka alacağı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, nafaka alacaklısının ölümü halinde kendiliğinden sona erer. Ancak nafaka alacaklısının mirasçıları tarafından ölüm tarihine kadar birikmiş ve ödenmemiş nafaka alacağının talep edilmesi mümkündür.
Tedbir nafakasının geçici niteliği, boşanma davası devam ederken hükmedilmiş tedbir nafakalarında bu davanın kesinleşmesiyle yargılama esnasında hükmedilmiş tedbir nafakasının kendiliğinden sona ermesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Zira tedbir nafakası ile boşanmadan sonraki sürece etkili bir hak doğmamakta, bu nafakanın niteliği gereğince davanın sonuna kadar olan bir geçerliliği bulunmaktadır.
Tarafların nafaka miktarına ilişkin hususlarda anlaşmaya varamamaları halinde nafaka miktarı, talep edenin geçinmesi için gerekli miktarda ve diğer tarafın ekonomik durumuna uygun olarak hâkim tarafından belirlenir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mal varlıkları, aylık gelir ve giderleri araştırarak hukuka ve hakkaniyete uygun olarak nafaka miktarına karar verilmelidir.
Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki tedbir nafakasına ilişkin olarak talepte bulunma hakkı, gerekli koşulların mevcut olması halinde her iki eşe de tanınmış olup, toplumumuzda oluşmuş genel kanının aksine erkekler tarafından da talep edilmesi mümkün bulunmaktadır. Zira koca, çalışmadığını ve geliri olmadığını kesin delillerle kanıtlarsa bu durumda diğer şartların da varlığı halinde geliri olan kadın da aile giderlerine katkı sağlamakla yükümlü olup, kocanın istemi üzerine hâkim tarafından kadının aile giderlerine yapacağı parasal katkının belirlemesi yapılabilir.
Tedbir nafakasına hakim re’sen hükmeder, isteğe rağmen karar verilmemişse bozma sebebidir.Hakim istenilen miktardan daha fazlasına hükmedemez ve istenilen miktar belirsizse bunu taraflara açıklattırır. Tedbir nafakası bağımsız bir dava ile istenmişse bu davanın boşanma/ayrılık davası ile birleştirilmesi zorunludur.

Tedbir Nafakasının Kapsamı 

Tedbir Nafakasının Miktarı

Hakim öncelikle taraflar arasında nafakanın miktarına dair bir anlaşma varsa onu dikkate almalıdır. Eşlerinin ikisinin de geliri araştırılmalı, mali gücü belirlenmelidir. Eşin geliri az ise geliri olmayan eş lehine nafakaya hükmedilir, bu engel teşkil etmez. Eşin düzenli, sürekli ve yeterli geliri varsa nafaka verilmez. Ayrıca eşin bir mesleği var fakat keyfi olarak çalışmıyorsa bu durumda nafaka ödeme yükümlülüğü vardır.
Tedbir nafakasının miktarının belirlenmesinde kural olarak bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek yoktur. Bu aile mahkemesi hakiminin bilgisi dahilinde kabul edilir. Hakim nafaka miktarını tarafların ekonomik durumunun değişmesini göz önünde bulundurarak değiştirebilecektir.

Tedbir Nafakasında Süre 

Nafakanın başlangıcı kural olarak boşanma veya ayrılık davasının açıldığı tarihtir. Ancak önce dilekçeyle veya duruşma esnasında nafakanın istenmediği belirtilmiş daha sonrasında ihtiyaç oluştuğundan bahisle hükmedilmesi istenmişse tedbir nafakası istek tarihinden itibaren verilmelidir.
Tedbir nafakasının süresi boşanma/ayrılık kararının kesinleşme tarihine kadardır. Fakat geçerli bir gerekçe gösterilerek sınırlı süre ile de verilemesinde sakınca yoktur.
Bu nafaka türünün boşanma/ayrılık kararı kesinleşmeden de sona ermesi mümkündür. Bu haller:
-Eşlerden birinin ölmesi
-Gaiplik kararı alınması
-Sınırlı sürenin tamamlanması
-Boşanma davasından feragat
-Nafakadan feragat edilmesi
-Ölüm benzeri durumun gerçekleşmesi(ölüm karinesi)
-Evliliğin iptali kararının kesinleşmesi
-Başkasıyla düzenli yaşamaya başlama
-Kaldırılmasına karar verilmesi

Tedbir Nafakasının Ödenmesi: 

Kural olarak tedbir nafakası irat şeklinde ödenir.Ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları elveriyor ve gerekli kılıyorsa toptan ödenmesine karar verilebilir.
Tarafların buna dair bir anlaşması bulunmuyorsa nafaka Türk Lirası olarak ödenecektir. Ayrıca gerekliyse ayın olarak da ödenebilir.

Tedbir Nafakasına İşleyecek Faiz: 

Borç dava tarihinde muaccel ve muayyen olmadığından faiz başlangıç tarihi olarak onun esas alınması isabetsizdir. İstek bulunması halinde, borç muaccel olup borçlunun temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faize hükmedilebilir. 

Tedbir Nafakasında Usul 

Görevli mahkeme aile mahkemesidir.Aile mahkemesi olmayan yerlerde görevli Mahkeme , Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme boşanma/ayrılık davalarındaki yetkili mahkeme yani TMK 168’e göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son 6 ayda birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Tedbir nafakası boşanma/ayrılık davası içerisinde istenmişse harca tabi değilken, ayrı bir dava olarak açılmışsa harç ödenmek zorundadır.
Tedbir nafakasına yönelik hüküm fıkrasında kime verildiği, niteliği, süresi, miktarı açıkça belirtilmelidir.
Boşanma/ayrılık davası içerisinde hükmedilen tedbir nafakası üzerinden vekalet ücreti talep edilemez. Ara karar şeklinde verilen tedbir nafakasının infazı mümkündür. Fakat bu şekilde verilmiş nafakanın iptali için ayrıca dava açılamaz, ödeyene iadesi talep edilemez.
Temyiz sınırı ve karar düzeltme sınırı yoktur, icrası geri bırakılamaz.

Çocuklara İlişkin Tedbir Nafakası 

Hakim TMK md 169’a göre çocuklara yönelik geçici önlemleri de re’sen alacaktır. Bunlardan birisi tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakasını çocuk kendisine bırakılmamış olan eş, çocuk yanında kalan eş yararına öder.Çocuklara ilişkin olarak tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için, hakkında nafakaya hükmedilecek çocuğun reşit olmaması gerekmektedir. Bu konuda hâkim özellikle çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarını esas alacak; çocuğun yanında olmayan eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine yapacağı katkı tedbiren belirlenecektir. Bu sebeple fiilen kalınan döneme özgü olarak dava tarihinden itibaren ödenir. Fakat tarafların ortak çocuğu davadan sonra doğmuşsa doğum tarihi başlangıç kabul edilir. Önce istenmeyip sonra talep edilen bir durum söz konusuysa istek tarihinden itibaren nafaka verilir. Bu nafaka kural olarak boşanma/ayrılık kararının kesinleşmesine kadar devam eder. Ancak çocuk fiilen ayrılmışsa o tarih dikkate alınır. Çocuğun ergin olma tarihi önemlidir, sonrasında verilmez. 
Ergin çocuklar için  böyle bir talebi varsa ayrı bir yardım nafakası davası açması gerekir.
Çocuğa verilen tedbir nafakasının eşe verilenden farkı kamu düzeninden olmasıdır. Bu sebeple hakim tarafların istediği nafaka miktarı ile kısıtlanamaz. Miktar belirlenirken çocuğun ihtiyaçları, gelirleri, tarafların ödemeyi kabul ettikleri miktar ve hayat koşulları dikkate alınır. 

Tedbir Nafakasının Ödenmemesi 

İİK md 344’e göre nafaka ödemekle yükümlü olup da ilamda gösterilen ödeme şartlarına riayet etmeyen borçlu, alacaklının şikayeti üzerine icra mahkemesince 10 günden 3 aya kadar hapse mahkum edilir. Cezanın infazından sonra işleyecek olan nafaka da aynı hükme tabidir. Borçlu nafakanın kaldırılması veya azaltılması hakkında dava açmış ve borçlunun ileri sürdüğü sebepler icra mahkemesince cezanın ertelenmesi talebini kabul ettirecek mahiyetteyse bu madde hükmünün uygulanması yargılama sonucuna bırakılabilir.
Nafakanın ödenmemesi suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararı infaz edilmeden tekrar aynı suçtan mahkumiyet kararı verilemez. Ayrıca icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında en az 1 aylık nafaka ödenmemiş olmalıdır. Şikayet süresi ise md 347 gereğince suçun işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve herhalde suçun işlenmesinden itibaren 1 yıldır. 
Burada önemli olan bir diğer nokta ise nafaka borcunu ödememenin suç sayılması için ilamın asile çıkarılmış olması gerektiğidir. Her ne kadar vekille takip edilen işlerde vekile tebligat yapılması zorunluluğu olsa da cezaların şahsiliği ilkesi gereğince asile de tebligat yapılmalıdır. Yargıtay 16.HD 13.12.2011 tarihli 2011/6583 esas 2011/8833 karar sayılı dosyada “..İcra ve İflas Kanunu’nun cezaya ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için, Ceza Hukuku açısından ve cezaların şahsiliği prensibinin bir gereği olarak öncelikle icra emrinin borçlu sanığa tebliğinin gerekmesi karşısında, Adıyaman/Gölbaşı İcra Müdürlüğü’nün 2010/1365 sayılı dosyasında yalnızca borçlu sanık vekiline icra emrinin tebliği ile yetinildiği gözetilmeden, sanığın nafaka hükümlerine uymamak suçundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344/1 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesinin yasaya aykırı olması nedeniyle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir..” şeklinde bu noktaya değinmiştir.
Tazyik hapsinin infazına başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse icra mahkemesince verilecek düşme kararı üzerine tahliye edilir, ödemelerini tekrar keserse hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. 

Hangi Durumlarda Tedbir Nafakasına Hükmedilmez

Tedbir nafakasına hükmedilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları, gelir ve giderleri gereği gibi araştırılıp hiçbir kuşku bırakmayacak şekilde saptanmalıdır. Kural olarak tutukluluk, 
hükümlülük, 
akıl hastalığı, 
işsizlik 
nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz; eşin eğer başka bir geliri veya paraya çevrilebilecek malı veya serveti varsa tedbir nafakası vermekle yükümlüdür.
1-Eşlerin maddi güçleri birbirine yakınsa bu zorunluluk ortadan kalkar. Ayrıca nafaka alacaklısı eş ölürse ölüm tarihine kadar işlemiş olan nafaka miktarı terekenin alacağı olur. Bunların yanı sıra eş 
2-Zorunlu askerlik görevini yapıyorsa askerde olduğu süre boyunca nafaka ödeme yükümlülüğü yoktur.
3-Tedbir nafakası evlilik dışı birlikteliği olan eşe verilmez.  Y2HD 30.10.2008 tarihli 15526-14287sy kararında “..Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının 2 yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Davalının barınma ihtiyacı ve iaşesi, birlikte yaşadığı erkek tarafından karşılandığına göre TMK 169’un koşulları oluşmadığı gibi yoksulluk nafakasının koşulları da oluşmamıştır..” şeklinde içtihadını tekrarlamıştır.

Nafakaya Mahsuben Yapılan Ödemelerin Hukuki Durumu

Nafakaya mahsuben yapılan ödemelerin ispatı önem taşımaktadır. Nafakaya dair icra takibinde; borçlu, birbirini takip eden tarihlerde hükmedilen nafaka tutarlarının tamamını kapsamayacak şekilde de olsa alacaklıya ödemede bulunmuşsa ve işbu ödemenin nafakaya dair olduğu açıklamasını içermiyorsa bile, alacaklı tarafından bu ödemenin açıkça başka bir alacağa ilişkin olduğu ispatlanmadıkça borçlu nafaka borcundan kurtulur.
Yargıtay 12.HD 19.02.2010 tarihli 2009/22641 esas 2010/3781 karar sayılı dosyada “..Genel haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu bir takım ödemelerde bulunduğunu belirterek takibe itiraz etmiştir. İtirazın kaldırılması aşamasında mahkemece Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda inceleme yaptırılarak, ödeme belgelerinde “nafakaya ilişkindir” kaydını taşımayanlar nazara alınmayacak yazılı şekilde sonucu görülmektedir. Ancak Dairemizce oluşturulan yeni içtihat gereğince borçlunun somut olayda, gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yaptığı bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağına kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibarıyla temelde ahlaki bir ödemedir..” belirterek yeni içtihatlarının bu yönde olduğunu göstermiştir.
Nafakaların ödenmemesiyle ilgili ceza verilmesine dair detaylı makalemiz için tıklaynız

No comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

S.S.SHemen Ara!WhatsApp