loading

Boşanmada Eşler Arasında Mal Kaçırma

Günümüzde evlilik birliği devam ederken artan özellikle kayseri gibi büyük şehirlerde artan boşanma davalarından dolayı bu davalara bağlı olarak  evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallara yönelik taraf arasında bir dizi kötü niyetli  diğer eşin zararına olarak paylaşma alacağını azaltıcı 3. kişilere devirler söz konusu olabilmektedir.
Boşanma sürecinde veya öncesinde eşlerin evlilik birliği içerisinde edinmiş olduğu mallarla ilgili olarak karşı tarafın aleyhine malları devretmesi veya satması buna benzer tasarruflarla  karşı tarafın  edinilmiş hakkına zarar vermeye yönelik hareketleri olarak nitelendirilebilir. Örneğin eşlerin üzerinde olan ev araba vs malların  3. bir kişiye devredilmesi  değerinin altında satılması  ya da satış göstermek suretiyle  leden çıkarması bunlara örnek olarak gösterilebilir.

 

Boşanma sürecinde eşin mal kaçırması, tabi olunan mal rejimi içerisinde yer alan değerlerin, boşanma sonrası paylaşımının engellenmesi amacıyla yapılan bir eylemdir. Örneğin edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan bir evlilikte, boşanma arifesinde eşin üzerindeki taşınmazı (ev, arsa, araba, dükkan…) 3. bir kişiye devretmesi, değerinin altında satması ya da satış göstermek suretiyle bu taşınmazı elden çıkarması davranışları, Boşanma Öncesi Mal Kaçırma olarak adlandırılır. Burada amaç boşanma gerçekleşirse, boşandığı eşin evlilik içerisinde edinilmiş mallardan pay almasının engellenmesidir. Son derece kötü niyetli bir yaklaşım olan bu tür davranışların önüne geçilebilmesi için öncelikle bireylerin hukuki haklarını bilmeleri ve bunu nasıl koruyacaklarına dair fikir sahibi olmaları gerekir.

 

Eşlerin evlilik devam ederken mal kaçırma durumlarının söz konusu olduğu durumlardan hakim kararıyla diğer eşe karşı tasarruf hakkının kısıtlanmasını talep edebilir. Muvazaalı satışları iptal ettirme kaçırma ihtimali durumunda ise  tedbir konulmasını isteme hakları bulunmaktadır.

Boşanma Devam Ederken Mal Kaçırmanın nasıl engellenir

Öncelikli olarak eşler arasında mal kaçırma ihtimalinin olduğu ya da şüphelenildiği durumlarda eşlerin hak kaybına uğramamaları için konusunda uzman bir avukatla görüşmesi ivedi olarak işlemlere başlatılması gerekmektedir. Çünkü bu süreç içerisinde  kötü niyetli eşler çok hızlı bir biçimde diğer eşi zarara uğratabilecek hamleler yapmakta  ve diğer eşin uzun süre mağdur olmasına sebebiyet vermektedirler. Bunun önüne geçilmesi için bu süreçte hızlı hareket edilmesi ve avukat tarafından takip edilmesinde yarar bulunmaktadır.
Eşler arasından en büyük sıkıntı boşanma devam ederken eşlerinin mal kaçırmaları ve diğerini bu noktada zarara uğramalarıdır. Zaten eşler boşanma kararı alıp dava açtıktan sonra çoğu zaman ayrı yaşamakta ve  ve maddi olarak daha fazla hak almaya çalışmaktadır. Bu bağlamda imkanları dahlinde evlilik birliği içerisindeki malları elden çıkartmaya çalışmakta satmakta veya muvazaalı olarak devretmeye çalışmaktadır.Bunun engellemesi için öncelikle boşanma davası açılmış olmalı  bununla birlikte boşanma davası devam etmiş olsa bile mal ayrılığı davası açılmalı ve boşanma davası sonuçlanıncaya kadar bekletici mesele yapılarak mevcut mallara tedbir konulması eşlerin mal kaçırma ihtimallerini  ortadan kaldıracaktır.
Mal ayrılığı davası açıldığında zaten boşanma davasının açıldığı tarih esas alınarak paylaştırma yapılır. Ayrıca geriye dönük 1 yıl içerisinde  yapılmış olan  karşılıksız kazandırmalar da iptal edilir ve bu kazandırmalar edinilmiş  mallara eklenir. Ayrıca eşlerin kötü niyetli olarak yapmış olduğu kazandırmalar da  süresiz olarak iptal edilir.

Ortak konutta  Satışının Engellenmesi

Aile Konutu Şerhi Nedir?

Aile konutu,Eşlerin hayatlarını devam ederken birlikte yaşadıkları ev aile konutu olarak adlandırılmaktadır.Tabi bu evin eşlerden biri tarafından malik olma durumunda normal şartlar altında diğer eşin rızası olmadan devredebilmektedir.
Eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu olarak adlandırılan konutlarında eşlerin diğerinin bilgisi olmadan mal kaçırmasını ya da 3. kişilere devredilmesini engelleme hakları bulunmaktadır. Evlilik hala devam ettiği durumlarda aile konutu şerhinin işletilerek  eşlerin beraber oturdukları  konutun eşlerin bilgisi dışından 3. kişilere devredilmesi engellenebilir. Konutun diğer eş tarafından satılması şüphesi olan eşin bu konut üzerindeki ayni hakkı bu şekilde muhafaza edilmiş olur. Aile konutu şerhi koydurabilmek için evlilik cüzdanı ve aile konutunun bulunduğu mahallenin muhtarından ve apartman yönetiminden alınacak konutun ailenin yerleşim yeri olduğunu gösteren belge ile Tapu Sicil Müdürlüğü’ne başvurmaları gerekir.

Eşin Katılma Alacağının Azaltılması/ Mal Kaçırma Kastıyla Yapılan Kazandırmalar

Eşler bazı durumlarsa diğer eşlerin katılım alacağını azaltmak gibi durumlara başvurabilmektedir. Bu gibi durumlarda eşler  kendi Üzerlerine olan ama katılma alacağına dahil edilmesi gereken malları 3. kişilere devretmekte  bu şekilde diğer eşleri zarara sebebiyet vermektedirler. Bu kötü niyetle durumlarda  bu tasarruflar katılma alacağına dahil edilecektir.
Mal kaçırma kastıyla hareket edilen işlemde bir sınır bulunmamasına karşılık boşanma davası açıldıktan sonra yapılan devir işlemlerinde  katılım alacağını değiştirmeyecek boşanma davası açıldığı tarih esas alınarak paylaştırma yapılacaktır. Edinilmiş mallara katılma rejimi  uygulanabilmesi için  edinilen malların 2002 den sonra kazanılmış olması gerekmektedir. 2002 den önce kazanılmış malların edinilmiş mallara göre paylaştırılması mümkün değilidir.Kanun burada kötü niyetle yapılmış olan işlemleri iptal etmekte boşanma davasından önce kötü niyetle yapılmış olmayan işlemler  paylaştırmaya dahil edilmesi mümkün değildir.
Boşanma öncesinde banka hesaplarının boşaltılması durumunda; kayıtlar ve ek kanıtlarla diğer eşin payını azaltmak için bu işlemin yapıldığının kanıtlanırsa bu miktar da edinilmiş mallara dahil edilecek ve paylaşıma konu olacaktır.

Eklenecek Değerlerin Üçüncü Kişilere Etkisi

TMK 229. Maddede sayılan hallerde, doğrudan tasarruf konusu işlemin iptal edilmez. Yani bağış veya devir bedelinin mal paylaşımına dahil edilmesi, bu bağışın veya devrin iptali değil, işlemi yapmış olan eşin diğerine karşı, sanki bu değerler halen edinilmiş mallar içerisindeymiş gibi borçlanması sonucunu doğuracaktır. Burada ayni değil kişisel bir hak söz konusudur.
Örneğin Kayseri’de Boşanma davası açıldıktan sonra  eşin kendi üstüne olan 50.000 Tl lik  arabasını yine Kayseri’de bir noter vasıtasıyla 25.000 Tl den  satması  durumunda zaten boşanma davası  öncesindeki mallar paylaşıma dahil edileceğinden dolayı  arabanın satışı iptal edilmez,lakin arabanın değeri evlilik içerisindeymiş gibi paylaşıma dahil edilir.Buradaki değer satış değeri değil bilirkişi tarafından boşanma davası açıldığındaki aracın gerçek değeridir.  Ve ona göre hesaplama yapılır.Yani sonuç olarak araba 3. kişiden geri alınmaz araç satan eşte imiş gibi paylaşıma dahil edilir ve o sayılan malın değerinin yarısı oranın da diğer eşe katılım alacağına dahil edilir yani borçlanır. 
 
 

Peki  Boşanma davasından  2 yıl  önce eşin Kayseri’deki villasını  çok düşük bir değerle  satması durumunda diğer Eş Ne yapabilir ? 

 
Mal Paylaşımı davası açıldığında eşlerin  boşanma davası açtıkları tarihe göre  ellerindeki bulunana mallar paylaşıma dahil edilir. Fakat yukarıda bahsedilen gibi eşin  boşanma davası açılmadan 2 yıl önce villasını sattığı durumda ne yapılabilir ?
Bu durumda aynı şekilde mal ayrılığı davasında eşin kötü niyeti ispatlanmaya çalışılır. Bu durumda geriye dönük süre kısıtlaması olmadan  kötü niyetin ispatı halinde  bu satılan mal paylaşıma dahil edilir.
Eğer kötü niyetin varlığının ispat edilememesi durumunda  genel hükümlere göre muvazaanın varlığının ispat edilmesi durumunda tasarrufun iptali davası açılarak söz konusu devire ilişkin evin bedeli kadar tasarruf oranına dahil edilmesi sağlanır lakin burada  mal paylaşımı  davası tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılır.Tasarrufun iptali davası sonuçlandıktan sonra o bedel  mal ayrılığı davasında tasarrufa eklenir ve karar alınması sağlanır.
“Türk Medeni Kanunun 229/2. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin devamı süresince diğerinin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler, tasfiyede edinilmiş mallara eklenecek değer olarak dikkate alınabilir. Yapılan devrin katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığı sabit olsa bile; tasfiyede bedeli hesaba katılacağından; tapunun iptal ve tesciline karar verilemez. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. H.D. 2010/16339 E, 2010/17563 K)
Ancak madde metni devamı “bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir” şeklindedir.
Yani tasfiye davasında  davanın 3. kişiye ihbarı durumunda 3. kişi de o andan itibaren iyi niyetini kaybedeceği için sorumlu olmaya başlayacaktır. Bu sorumluluk 3. kişinin elinde kalan değerle sınırlı olacaktır.

Mal Kaçırmada bir diğer yol   Muvazaa Dolayısıyla Tasarrufun iptali

Yukarıda açıkladığımız gibi, eşin katılım alacağını azaltmak için yapılan tasarrufların TMK 229. Maddesi uyarınca doğrudan iptali mümkün değilse de, bu tasarruflarla ilgili genel hükümlere göre tasarrufun iptali davası açılması önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.
İşlemin danışıklı olması durumunda, Borçlar Kanunu 18. Maddesine göre muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali yoluna gidilebilecektir. Yine genel hükümlere göre açılacak böyle bir davada, mahkemece mal paylaşımı davası bekletici mesele yapılacak ve bunun sonucunda şahsi bir hakkın varlığı ortaya çıkarsa, İcra ve iflas Kanunu 283/1. maddesi gereğince, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilecektir.
“Davacı, davalılardan Hakan’ın hükmedilecek tazminatı ödememek amacıyla dava konusu edilen taşınmazların danışıklı olarak davalıya devredildiği iddiası ile eldeki bu davayı açmıştır. Davacının bu davayı açmaktaki amacı, açtığı dava sonucu hak kazanacağı alacağını alabilmeye yönelik olarak, danışıklı olduğunu ileri sürdükleri hukuki işlemlerin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Yargılama sonunda davaya konu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması halinde davacı, satışa konu edilen maldan da alacağın tahsili için yararlanabilecektir. Ancak, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğuracağından, danışıklı işlemin kanıtlanması durumunda tapunun iptaline değil, İcra ve iflas Yasasının 283/1. maddesi gereğince, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilecektir. Bu davada güdülen amaç da bu olduğundan, davacının karşılanması gereken bir alacağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir. Bunun için de davacının açtığı boşanma ve tazminat davasının sonucu beklenilmeli ve ona göre karar verilmelidir.” (Yargıtay 4. HD. 2005/8923E, 2005/8209 K, 14.07.2005)

16 Comments

  • Hayır. Eşlerin evlenmeden önceki malları kişisel mallar grubuna girer bu bakımdan eşlerin evlenmeden önceki malları ya da bu mallarla edindiği diğer malları boşanma sonucu mal ayrılığa davasına konu ederek alma imkanları yoktur.

  • Boşanmadan sonra mal paylaşımı doğrudan yapılmaz tarafların bu konuda mal paylaşımı davası açması gerekmektedir. Bu dava açıldıktan sonra mevzuat çerçevesinde genellikle evlendikten sonra edilen mallar ortak bölüşülecek şekilde paylaşım yapılır

  • boşanma davası açılmadan bir yıl önceki tasaffurlar mal ayrılığı davasına şartları varsa dahil edilebilir. Fakat normal şartlar altında boşanma davası açılması esnasındaki mallar için mal ayrılığı davası açılır.

  • böyle bir durumda aile konutu için şerh konulabilir. Şartları varsa boşanma davası ile birlikte mal ayrılığı davası açılmalı ve mallara tedbir konulması talep edilmelidir.

  • Eşimin evlenmeden önce arabası vardı evlendikten sonra sattı ve o payrayla 3 yıl sonra tekrar araba aldı. Boşanma durumunda ben bu arabadan pay alabilirmiyim

  • Kolay gelsin şuan boşanma süreci içerisindeyim eşim askerdi evliliğimiz süresince askeriyede oyak adı altında kesintiler yapılıyordu daha sonra emekli olunca toplu almak için 25 yıl evli kaldık mal paylaşımı davasında bana birikmiş olan parada hakkım olmadığı söyleniyor. Alabilirmiyim..birde suan dava bitmediği halde boşanacak olduğum kişi malların icra yolu ile satılmasını talep edeceğini söylüyor sizce böyle birşey yapılabilir mi herşey ortak diye biliyorum yardımcı olursanız sevinirim..

  • Biz bosanma davasi açmadan 2 yıl öncesinden aldığımız evi annesinin adına bağış yapmış bu işlem iptal edilebilirmi bu daireden hakkımı nasıl ala bilirim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

S.S.SHemen Ara!WhatsApp